17 Ağustos 2010

Bursa'nın Arjantinlileri/Bursa Juniors Pt. I : Federico Insua

Bursaspor, bu sene şampiyonlar ligine katılıyor olmanın avantajını iyi kullandı. Federico Insua gibi Güney Amerika'da ciddi bir hayran kitlesi ve pazarı olan, Arjantin Milli Takımı'nda dönem dönem forma giymiş bir futbolcuyu Türkiye'ye getirmek kolay değil. Kendisi de bunu inkar etmiyor zaten, Şampiyonlar Ligi'nde oynamanın her futbolcu için bir rüya olduğunu ve Bursaspor'a bunu gerçekleştirmek için geldiğini açıkça belirtti. Haklı adam, artık 30 yaşına gelmiş, bundan sonra yapacağı transfer Arjantin'de orta sıralara oynayan ve altyapıdan yetişen gençlere kaptanlık yapabileceği bir takım olurdu herhalde. Kazanacağı para da, primlerle birlikte Arjantin'de kazanacağından muhtemelen oldukça fazladır. 



Insua'yı kısaca özetlemek gerekirse, Arjantin'de oldukça saygı duyulan yeteneklerine rağmen kariyerinde bir türlü sıçrama yapamamış, potansiyelinin çok gerisinde kalmış bir futbolcu demek yanlış olmayacak. Geçtiğimiz sezonun Clausura şampiyonu Argentinos Juniors altyapısından yetişen Insua, 1997-2002 yılları arasında bu formayı giydi. Oynadığı futbolla Arjantin'in yeni yıldızı olarak gösterildi. 2002 yılında Independiente takımına transfer oldu. Burada otoriteleri yanıltmadı ve 56 maçta attığı 16 gol ve yaptığı asistlerle Independiente'yi 2002 Apertura şampiyonu yaparak Avrupalı scoutların dikkatini çekmeyi başardı. 2003-2004 sezonunda Malaga'ya transfer olan Insua, Arjantin'de sergilediği başarılı ve göze hoş gelen futbolu sergileyemeyince sezon sonunda Independiente'ye geri döndü. Bir sene daha Independiente'de oynayan ve eski günlerine dönen Insua, ertesi sene Boca Juniors'a transfer oldu. Independiente taraftarı bu transferi hazmedemedi ve sezon boyunca Independiente trübünlerinde Insua adına "Independiente taraftarına söylediğin yalanlar için teşekkürler, hain!" yazan pankartlar açıldı. Insua, Boca'da ilk sezonunda 11 gol attı ve 2005 Apertura ve 2006 Clausura şampiyonluklarına önemli katkı yaptı. Bunların yanında Boca'yla birlikte 2005 yılında Güney Amerika'nın Kupa İki'si olan Copa Sudamericana ve 2006 yılında Güney Amerika'nın Süper Kupa'sı olan Recopa Sudamericana'yı kazandı. Başarılı geçen Boca macerasının ardından Insua 2006 yazında tekrar Avrupa'ya, bu sefer Bundesliga'nın köklü ekiplerinden Borussia Mönchengladbach'a transfer oldu. Insua'yı oyunun merkezine yerleştiren ve ondan çok şey bekleyen Mönchengladbach, o sezon büyük hayal kırıklığı yaşayarak küme düştü. Insua'nın kariyerindeki düşüş de böylece başlamış oldu. Kabus gibi geçen bir senelik Almanya macerasının ardından Meksika'nın Club America takımına transfer olan Insua, burada da tatmin edici futbol sergileyemedi ve yine bir Meksika takımı olan Necaxa'ya kiralandı. Necaxa'da geçirdiği yarım sezon sonunda Club America'ya geri dönen Insua, takımın yerel bir Arjantin efsanesi olan Daniel Montenegro'yu transfer etmesinden sonra iyice gözden düşerek 09/10 sezonunda eski göz ağrısı Boca'ya kiralandı. Geçtiğimiz sezon Boca'da 32 maçta forma giyen Insua, 3 gol attı ve 5 asist yaptı.








Insua'nın Milli Takım kariyeri ise 2010 Dünya Kupası'nda Şili Milli Takımı'nı çalıştıran Marcelo Bielsa tarafından 2003 yılında ilk defa kadroya çağrılmasıyla başladı. Insua 2003 yılında Arjantin Milli Takımı'nın oynadığı Honduras, Meksika ve ABD hazırlık maçlarında forma giydi. En son 10 Ekim 2009 tarihinde Dünya Kupası Eleme Grubu'nda Arjantin'in Peru ve Uruguay'la oynayacağı maçlar için kadroya çağrılan Insua, Arjantin'in Peru'yu son dakikada Martin Palermo'nun attığı golle yendiği unutulmaz maçta 76. dakikada Aimar'ın yerine oyuna girdi, Uruguay maçında ise yedek kulübesindeydi. Insua hiçbir zaman Arjantin Milli Takımı'nın değişmez bir oyuncusu olmadı, 11 yıllık kariyerinde milli takım formasını yalnızca 14 kez giyebildi.


Insua, çevresindeki ortama uyum sağladığı ve form tuttuğu zaman durdurulması güç bir ofansif orta saha oyuncusu. Oyun kurucu olarak da oynayabilen, iyi pas dağıtan, uzaktan etkili şut atabilen, 10 numara niteliğine sahip bir futbolcu. Arjantinli olmasının etkisi,  oyununun estetik yönünü güzelleştirmekle kalmıyor, oyun disiplinine olan bağlılığı O'nu iyi bir takım oyuncusu yapıyor. Ancak tam anlamıyla iki yönlü bir orta saha oyuncusu diyemeyiz. Defansif yönü ofansif yönüne göre ağır bastığından, çok çalışarak defansif açıdan da kendisini geliştirmesi gerekiyor. Ertuğrul Sağlam'ın hücumu düşünen oyun felsefesine uyum sağlamakta, takımdaki diğer Arjantinliler ile birlikte zorluk yaşayacağını düşünmüyorum. Ülkeye ve takıma adapte olabilirse, bu sezon Bursaspor forması altında Insua'dan çok güzel performanslar izleyebiliriz. Ama Şampiyonlar Ligi için yeterli bir performans sergileyebilir mi, bunu da ilerleyen günlerde göreceğiz.

Hiç yorum yok: